Bansko: Komşuda kayak keyfi…

Tablo gibi şehir: Köln
25/09/2014
Lozan: Bir İsviçre klasiği…
08/10/2014
Tablo gibi şehir: Köln
25/09/2014
Lozan: Bir İsviçre klasiği…
08/10/2014

Nefis bir kış tatili önerisi…

Kış geliyor, havalar soğumaya başladı bile. Tatil konseptimiz deniz ve yüzme keyfinden noel, yılbaşı ve kayak keyfi gibi şekillere dönüşmeye başlayacak. Bence her mevsimin ve her tür tatilin keyfi ayrıdır zaten, hepsi ayrı güzel.

Şimdi size çok hoş bir kayak tatili önerimiz var: Bansko.

Pirin Dağları’nın eteklerindeki Bansko, bildiğiniz gibi Bulgaristan’ın kayak sporu ile özdeşleşmiş bir kentidir. Bansko, kış aylarında oldukça kalabalık ve canlı bir şehir olur. Uzun ve bakımlı olan pistleri kayak sporunu sevenler için idealdir.

Haydi, komşu ülkede bir kayak tatili nasıl olur hep beraber okuyalım. Ben şahsen satırların arasında kaybolup kendimi o bembeyaz huzur cennetinde hayal ettim bile şimdiden…

Dilek Vidana Tavaşoğlu

Bansko: Gündüz kayak, gece sınırsız eğlence… Gamze Avcı yazdı…

Hani  bazen bir an gelir; bütün üzüntülerin, bütün kırgınlıkların, bütün gerçekleşmeyen beklentilerin uçar gider. Kendini kötü hissettiren bütün duygular anlamsızlaşır, buhar olur. Sadece, o herkesin dilinde olup da yapması pek de kolay olmayan “an’da” kalırsın.

Bazen olur ya hani, bir anda yakalayıverirsin. İşte o an evrenin kralı gibi hissedersin. Esasında oraya ait olduğunu ta derinde bilirsin. “Ben ne yapıyorum ki şehirlerde? İşte doğanın bir parçasıyım!” dersin. O an veya anlar hiç bitmesin istersin.

Tarif edilmez bir mutluluk, sonsuz bir iç ferahlığı… Tüm yüklerden kurtulmuş gibi, hiç yüklerin olmamış gibi. Sadece doğada, sessizlikte, yaşamın nesi var, nesi yok iliklerinde hissedersin. Sonsuz, anlatılmaz bir mutlulukla…

Özüne dönmüş gibi, özünü bulmuş gibi, esasında özünün ne iyi olduğunu anlamış gibi…

Şehirdeki hayatın kirlidir, gürültülüdür. Ama burada, kendin olduğun için, anne rahmindeki gibi bir huzur doldurur içini…

***

Hava hafif kararmış. İndiğimiz pistte bizden başka hiç kimse yok. Biz dediğim 2 kişi… Hava kararmaya yüz tuttuğu için pist  lambaları yanmış. Az evvel önümüzden giden kar arabası bizden 20 dakika önce inen büyük kalabalığın kayak izlerini düzleştirmiş.

Bembeyaz ve dümdüz pistte şimdi sadece bizim kayak izlerimiz kalıyor. Kolay eğimli mavi pistten aşağıya, kasabaya doğru ne hızlı, ne yavaş bir süratle süzülüyoruz. Etraf bomboş olduğu için sadece kendi kayaklarımızın sesi var. Onu da saymazsak ormanın sessizliğinde, bitmesini hiç istemediğim o yolda iniyor, iniyor, iniyorum. İçimde hiç düşmeden kayabilmenin sevinci, – ki o sevinç daha çok, düşmeyip o anki duygularımın tadını çıkarmamı sekteye uğratmadığı için-, doğanın ortasında ve böylesine sessiz bir ortamda güzelim ağaçlı bir yoldan inebilmenin anlatılmaz huzuru ve muazzam bir mutluluk… İki kelimeyle anlat deseler, “sessizliğin sesi”, diyeceğim…

Herhalde 10 kilometre boyunca hissettiğim bu tarif edilmez duygularımı ömrüm boyunca unutmayacağım. Öyle ki şimdi geri dönüp gezimizi yazmak istediğimde aklımda sadece o son günkü huzur dolu kayış kalmış. Gerçi… hiç unutmadım ki!

IMG_3425
Sessizliğin sesi…

Bansko esasında küçük bir kasaba. Kayak olayı olmasa insan sıkılır mı acaba?. Trekking de çok zevkli vs. gibi sağda solda ilanlar, yazılar okudum ve belki de öyledir ama bizim konumuz kayak.

IMG_3582
Bansko’dan görünüm. Kasabada kar yoktu!

Bizim ülkemizde “zero-beginner” (konu hakkında 1 gram bilgisi olmayan) olmak zordur. İlkokula başlarsın, okuma bilenler vardır, hadi öğretmen olayı hızlandırır. Bir okul takımında çalışmaya başlarsın, bir bakarsın arkadaşın dışarıda ayrıca başka ünlü bir klüpte çalışıyordur, hop önüne geçiriverirler. Senin emeğinin bir anlamı kalmaz. İngilizce öğreneyim dersin, hoca “am-is-are” ı zaten herkes biliyor diye geçiştiriverir. İşe girersin, kimse sana iş hakkında tüyo vermez.

O nedenle ben bu yazımı “zero-beginner”lar için yazacağım.

Bansko’ya gitmeden önce okuduğum tüm yazılar sanki herkes Bansko’ya gitmiş de yazıda bahsi geçen, örneğin, Gondola’nın ne olduğunu biliyormuş gibi varsayarak yazmış. Dediğim gibi ben tane tane anlatacağım…

Paylaşmak ister misiniz?

2 Comments

  1. Berkan YILMAZER dedi ki:

    Çok başarılı bir Bansko yazısı. Tebrikler ve paylaşım için teşekkürler.

    • Gamze dedi ki:

      Çok teşekkürler… İnşallah gidip güzel vakit geçirirsiniz. Doğada olmak gibisi yok! :-)))

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir