İspanya’nın deniz kokan şehri, Barselona…
Barselona tatilimiz 10 günlük “Barselona- Mayorka Adası-Madrid” üçlemesinin ilk durağıydı. Önce Barselona şehrini gezip, daha sonra Mayorka Adasına geçmiş, en son da başkent Madrid’e gitmiştik. Bu yazıda Barselona’yı gezip görebildiğimiz kadarıyla anlatmaya çalışacağım. Aslında hedefimiz ada ve deniz tatili olduğu için bu güzel şehre 2 gün ayırabildik ve bu iki günde elimizden geldiğince en çok methini duyduğumuz yerleri görmeye çalıştık.
Ulaşım
Buradan İspanya’ya en iyisi THY ile gitmek bence çünkü diğer hava yolları hep aktarmalı götürüyor. Direkt uçmanın rahatlığı için bizim tercihimiz THY oldu.
Otelimiz
Biz Barselona’da Hotel Regina‘da kaldık, güzel ve temiz bir otel, biz çok rahat ettik. En önemlisi yeri şahaneydi. Havaalanından Aerobus A1 ve A2 diye sizi şehrin merkezine yarım saatte getiren otobüslerin son durağına, yani Plaça de Catalunya’ya (Katalunya Meydanı) 2 dakikalık yürüme mesafesinde. Bu arada her 5 dakikada bir havaalanından buraya veya buradan havaalanına otobüs var, bu da önemli bir artısı oldu otelin bizim için. Şehri gezdiren üstü açık tur otobüsleri de bu meydandan kalkıyor.
Katalunya Meydanı her yere açılan, şehrin her köşesine ulaşımın sağlandığı merkezi konumuyla çok önemli bir meydan. Bizim Taksim Meydanı gibi düşünebilirsiniz. Bu geniş meydanda fıskiyeli bir havuz var. Dört bir yanı önemli caddelere açılıyor. Bu meydandan yukarıya doğru da, aşağıya, yani sahile doğru da yürüyünce çok güzel mimari yapılar ve şık mağazalar görmek mümkün. Zaten aşağısı şu meşhur La Rambla caddesi. Sağı solu mağazalar, ortası çok geniş bir kaldırım, üzerinde hediyelik eşyalar satan satıcılar, kafeler, restoranlar hayal edin… Hoş hakikaten. La Rambla caddesinin paralelindeki caddeler de gerçekten görülmeye değer.
Barselona … İspanya’nın soylu şehri…
Barselona İspanya’nın Katalan bölgesinin, yani daha zengin daha soylu kesimin başkenti olarak anılan güzel bir şehir. Sanki İstanbul ve İzmir havasında bir Akdeniz şehri, denizi var diye tanıdık ve bizden gibi geldi. Hani mesela Moskova çok farklıdır yaşadığımız yerden, Paris ya da Londra bambaşkadır, ya da Amsterdam özeldir ama Barselona çok aman aman değişik bir şehir değil, önce onu söyleyeyim.
Özellikle Gaudi’nin modern mimarisi Barselona’ya damgasını vurmuş, beğenir misiniz bilmem ama farklı olduğu kesin. Bana sorarsanız ben pek sevmedim. Madrid’in mimarisine bayılmıştım oysa. Ben Barselona’nın en çok o dar romantik sokaklarını, tarihi bölgesini, upuzun sahilini, La Rambla caddesinin kendine has havasını ve parklarının güzelliğini sevdim. Ha bir de Sangria + tapas keyfimi hep yerine getirdi 🙂
Gaudi’nin eserleri
Şehir çok enteresan, hem yeni ve modern var, hem eski ve tarihi… Ünlü mimar Gaudi’nin kendine özgü eserleri modern kısmının birer parçası. Alışılmamış şekliyle insanları şaşırtan Casa Mila ve Casa Batlló, mozaik desenlerin baskın kullanıldığı Park Güell Kompleksi ve halen tamamlanmaya çalışılan La Sagrada Familia Bazilikası gibi… Gaudi biyomorfizmin öncüsü olarak biliniyor. Kendisi doğa aşığı bir mimar olduğu için eserlerinde sert ve köşeli şekiller yerine bir yaprağın kıvrımlarını veya bir denizin dalgalarını yansıtmaya çalışmış, yani doğada gördüklerini taşa uygulayarak betona akışkanlık ve doğal kıvrımlar, bir nevi organik bir şekil vermeye çalışmış. Eserlerinde ışık ve havalandırma da önemli bir yer tutmakta. Bir de kırık seramik ve cam kullanımı ile dikkat çekiyor Gaudi eserleri.
İşte bu sıradışı mimarın çalışmalarından birkaçı…
Casa Mila, dış cephesindeki dalgalanmalar ile oldukça ilginç bir yapı. Yuvarlak hatları ve heykel bacaları ile dikkat çekiyor.
Casa Batlló mevcut bir binanın yenilenmesi ile oluşmuş. Bu binanın dizaynı esnasında insanın iskelet yapısından esinlenmiş Gaudi.
La Sagrada Familia Gaudi’nin hayatının son kısmını adadığı en büyük projesi. Ansızın gelen ölümü nedeniyle tamamlayamadığı La Sagrada Bazilika’sının çalışmaları günümüzde halen devam etmekte.
Sagrada Familia’nın kolonları ağaç gövdesi formunda ve dallanıp budaklanan bir şekilde tasarlanmışlar. Yapının içine girildiğinde ormanda dolaşıyormuş gibi hissedebilirsiniz.
Antoni Gaudi’nin bir başka eseri ise Park Güell. Burası 1900-1914 tarihleri arasında, Güell ailesinin isteği üzerine, onların soyluluklarının bir göstergesi olarak yaptırılmış; 1923 yılından sonra da halka açılmış.
Park Güell’den kareler…
Park Güell içinde Gaudi Müzesi bulunmakta…
Dünyanın başka hiçbir yerinde bir şehre bu kadar damgasını vurmuş başka bir mimar var mıdır bilemem ama Barselona denince Gaudi geliyor benim aklıma hemen. Hem Gaudi Barselona’yı yeniden yaratmış, hem de Barselona Gaudi’nin yükselmesi ve ünlenmesinde önemli bir rol oynamış diyor kaynaklar…