Sicilya Gezi Yazısı Bölüm 5 – Başkent Palermo

Sicilya Gezi Yazısı Bölüm 4 – Sicilya’da antik bir Yunan kenti: Siracusa
13/01/2018
Arabayla İstanbul’dan Polonya’ya – Bölüm 1: Belgrad, Sırbistan
27/01/2018
Sicilya Gezi Yazısı Bölüm 4 – Sicilya’da antik bir Yunan kenti: Siracusa
13/01/2018
Arabayla İstanbul’dan Polonya’ya – Bölüm 1: Belgrad, Sırbistan
27/01/2018



PALERMO ŞEHİR GEZİSİ:

Piazza Ruggero Settimo: Burası, şehrin en merkezi olan meydanı. Özellikle burada yer alan neo-klasik tarzdaki tiyatro binası Teatro Politeama, üzerindeki bronz at heykelleri ile meydana ayrı bir hava  katıyor. Buradan Via Ruggiero Settimo caddesini takip ederseniz hem ana yol üzerinde hem de ara sokaklarda, mağazalar, restoranlar ve kafeler var. Meydanda ünlü İtalyan politikacı Ruggero Settimo’nun bir heykeli bulunmakta.

Via Ruggiero Settimo caddesinin bitiminde şehrin en ünlü ve en canlı meydanı olan Piazza Verdi’ye ulaşılıyor. Bu  meydandaki neo-klasik tiyatro binası ise meraklılarının bildiği üzere The Godfather filminin önemli sahnelerinden birkaçının çekildiği Teatro Massimo Vittorio Emanuele.

Burada bir mola verip etrafı dolaştıktan sonra Via Maqueda üzerinde yürüyüş yapmanızı tavsiye ederim. Araç trafiğine kapatılan bu cadde üzerindeki dükkan ve kafeler hem görmeye değer hem de ara sokaklar keşfedilecek güzellikler ile dolu.

Via Maqueda ile Corso Vittorio Emanuelle caddesinin kesiştiği noktada karşılıklı dört köşeyi kaplayan Quattro Canti olarak isimlendirilmiş barok tarzda yapılar bulunmakta. Bu binaların her birinin önünde heykeller ile süslü çeşmeler var. Burada bir de gayet görkemli bir yapı olan San Giuseppe dei Teatini kilisesi var. Bu kilisenin bir köşesi Quattro Canti’nin dört duvarından birisini oluşturuyor.

Via Maqueda üzerinde bir iki adım daha atınca meşhur Fontana Pretoria çıkıyor karşımıza. Çeşitli mitolojik yaratıkları, çıplak kadın ve erkek heykelleri ile bezeli bu çeşmeye müstehcen heykelleri yüzünden Utanç Çeşmesi de denilmiş vaktiyle.

Via Vittorio Emanuelle caddesi üzerinden yürüyünce sahile ve yat limanına kadar inilebiliyor. Gerçi çok canlı bir yat limanı bölgesi yok görebildiğimiz kadarıyla.

Via Vittorio Emanuelle caddesi üzerindeki Palermo Katedrali bugüne kadar gördüklerim içierisinde en güzel katedrallerden biriydi. Neoklasik mimari tarzdaki bu katedralin cami olarak kullanıldığı da olmuş tarihte. 12. yüzyılda katedral haline getirilen yapı, içerisinde Sicilya Krallığına ait mezarlıkları barındırıyor.

Via Vittorio Emanuelle üzerindeki Porto Nuova kapısından hemen önce güzel bir park ve parkın bitiminde Palazzo Dei Normanni adındaki Arap-Norman tarzını yansıtan saray bulunmakta. Burası günümüzde parlemento binası olarak kullanılıyormuş.



Palermo çok fazla göç aldığı için Sicilya’nın diğer yerlerine kıyasla daha karışık ve daha metropolitan bir şehir. Arka sokakları ise belki de yurtdışında bizi ilk defa bizi tedirgin eden yerler oldu. Yolumuzu kaybedip içerlere doğru gittiğimizde bir de baktık ki etraf tekin olmaktan çıkmış ve oldukça bakımsız görünümdeydi.

Paylaşmak ister misiniz?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir