Juliet’e mektuplar…

Filmlerin arka fonundaki şehirler
09/02/2013
Parlak Yıldız: İsmi “suya yazıldı” ve hep orada kaldı…
26/03/2015
Filmlerin arka fonundaki şehirler
09/02/2013
Parlak Yıldız: İsmi “suya yazıldı” ve hep orada kaldı…
26/03/2015

Shakespeare’in Juliet’ine mektup yazmak ister miydiniz?

Romeo ve Juliet… Yani aşk… Yani hüzün… Ölümüne sevmek… Ama kavuşamamak.

Aşk bulur bazen böyle birbirine düşman ailelerin çocuklarını, biçare bırakır seven masum kalpleri…

Bu yüzden değil miydi Juliet’in haykırışı:

“Ah, Romeo, Romeo! Neden Romeo’sun sen?

İnkar et adını, babanı yadsı!

Yapamazsan yemin et sevdiğine,

Vazgeçeyim Capulet olmaktan ben.

(…)

Adın ne değeri var? Şu gülün adı değişse bile

Kokmaz mı aynı güzellikte?

Romeo’nun da adı Romeo olmasaydı,

Kusursuzluğundan hiçbir şey kaybolmazdı.

Romeo, bırak, at bu adı!

Senin parçan olmayan

bu ada karşılık,

al bütün varlığımı.”

Ama olmadı; yanlış anlaşılmalar, öfke ve sabırsızlık Romeo ile Juliet’in sonunu hazırladı. Capulet ve Montague’ler ancak çocuklarının ölü bedenleri huzurunda barışabildi. Bizlere de ölümü göze alan bu hüzünlü aşk hikayesi ve Romeo ve Juliet’in aşkı simgeleyen isimleri kaldı.

Romeo ile Juliet’in hikayesini önce Luigi Da Porto kaleme almış, ardından başka birçok Avrupalı yazar da işlemiş bu konuyu. Ama hepimizin bildiği gibi zirve, William Shakespeare’in yazdığı oyunla oldu. Shakespeare’in bu ölümsüz eseri 1500′lerden, yani ilk sahnelendiği zamandan bugüne değerinden hiçbir şey kaybetmeden geldi. Dahası Prokofyev ve Çaykovski’nin bale suitlerinden Broadway müzikali West Side Story’ye kadar birçok başka esere ilham verdi. Şimdi de hem enteresan bir kitaba hem de bu kitaptan esinlenerek çevrilmiş bir Amerikan filmine konu oldu.

Fotoğraflar: imdb.com ve biography.com

Adres: Juliet, Verona, Italy

Shakespeare’e göre Juliet, ailesiyle yani Capulet’lerle birlikte İtalya’nın Verona şehrinde yaşardı. Bugün de Verona’ya giderseniz, şehrin merkezinde, Capello 23 adresinde 19. yüzyıldan itibaren “Juliet’in Yeri” diye adlandırılan evi bulabilirsiniz. Sonradan, 20. yüzyılın başlarında eklenen balkonu, bahçesindeki bronz Juliet heykeli ve ortalıkta dolanan kalabalık turist grubuyla dikkatinizi çekecektir.

Fotoğraf: julietclub.com
Fotoğraf: julietclub.com

Esas ilginç olan, yani bahsettiğim kitapla filme konu olan şey ise işin belki de pek bilmediğimiz bir yanı. Juliet’e yazılan mektuplar ve bunlara tek tek gönderilen cevaplar…

Evet, yanlış duymadınız, “Juliet’e yazılan mektuplar” dedim!

* Dünyanın dört bir yanından insanların hâlâ Juliet’e mektup yazıp aşklarına, dertlerine çare aradığını biliyor muydunuz?

The Club di Giulietta, yani Juliet Kulübü diye gönüllü bir organizasyon olduğunu ve Juliet’in her gün “gönüllü sekreterleri” aracılığıyla ona gönderilen her mektuba tek tek cevap verdiğini?

* Her yıl en güzel ve etkileyici mektuba Sevgililer Günü’nde “Cara Giulietta” yani “Sevgili Juliet” ödülü verildiğini?

* Verona’da her yıl 16 Eylül’de Juliet’in doğum gününün kutlandığını?

Fotoğraf: julietclub.com
Fotoğraf: julietclub.com
Fotoğraf: julietclub.com
Fotoğraf: julietclub.com
Fotoğraf: julietclub.com
Fotoğraf: julietclub.com
Fotoğraf: julietclub.com

Edebiyat’ın gücüne bakar mısınız? Kurmaca karakterin nasıl bu kadar gerçek algılanabildiğinin cevabı herhalde Shakespeare’in aşıklarının yüzyıllarca aynı tadı ve etkiyi yaratmasında olsa gerek…

Juliet’in asla var olmadığı artık ne mektupları yazanlar için, ne de Juliet’in sekreterleri için önemli. Çünkü o Juliet, yani aşkın simgesi… Adresi Verona…

Zaten evinin bahçesindeki duvara sıkıştırılanlar haricinde postayla gelen mektupların çoğunda da adres bu: Juliet, Verona, Italya.

1930′lardan beri yılda neredeyse 5000 mektup geliyor Juliet’e. Bütün sınırları aşarak; farklı ülkelerden, farklı kıtalardan… Mektupların çoğu Amerika’dan geliyor, gönderenler daha çok gençler, özellikle de kadınlar…

Mektuplaşmanın hikayesi

Bu geleneğin nasıl başladığının da bir hikayesi var elbette. 1930′larda Juliet’in evinde bekçi olarak görev yapan duygusal ve romantik Ettore Solimani, gelen ziyaretçiler için el ele tutuşup dileklerde bulunmak gibi çeşitli ritüeller düzenlemeye başlamış. Hatta yaklaşık iki düzine güvercini eğiterek ziyarete gelen kadınların omuzlarına konmalarını sağlamış. Juliet’in bahçesine söğüt ve gül ağaçları dikmiş. Juliet’i ziyarete gelenler onun temsili mezarına çeşitli notlar bırakıyorlarmış. Zamanla Solimani bu mektupları okuyup cevaplamaya başlamış. Mektupları “Juliet’in Sekreteri” diye imzalıyormuş. Mektupların cevaplandığı dilden dile dolaştıkça, daha çok mektup gelmeye başlamış.

Solimani 1950’de emekli olunca bu görevi bir tarih profesörü devralmış, ama dört yıl sonra kimliği açığa çıkınca bırakmış. Gönüllüler arasında elden ele geçen bu görev, 1980′de “The Club di Giulietta”ya verilmiş. Mektuplar yakın zamana kadar evin dış duvarlarına sakızla yapıştırılıyormuş, şimdi beyaz plastik bir pano koymuşlar. Hatta bir mektup kutusu bile var. Postayla gelen mektuplara günümüz teknolojisi sayesinde e-postalar da eklenmiş. Juliet’e seslenmek isteyenler artık info@julietclub.com adresine yazabiliyor. Ama duyduğumuza göre, sekreterler en çok üzerinde pulu, damgası olan mektupları cevaplamayı seviyormuş, böylesini daha gerçek, daha romantik buldukları için…

Fotoğraf: julietclub.com

Juliet’in gönüllü sekreterlerinin sadece kırtasiye ihtiyaçları ve posta masrafları karşılanıyor. Yaptıkları iş için ayrıca bir ücret almıyorlar, ama hepsi bu işi yapmaktan dolayı çok mutlu. İnsanlara yardım edebiliyor olmanın tatminini yaşıyorlar. “Çok dikkat ediyoruz, bazı zor mektupları cevaplarken en doğru yaklaşımı bulabilelim diye aramızda tartışıyoruz, birlikte bir karar vermeye çalışıyoruz ama bazen de hata yapıyor olabiliriz” diyorlar. Bugün bu işi yapan 15 sekreter var, bunların ikisi erkek. Bazıları bu işi 15-20 yıldır yapıyor. Aralarına yeni gönüllüler almaya hazırlar, bir deneme sürecinden geçmesi şartıyla.

Juliet’e gönderilen mektuplarda aşkın halleri

Veronalı sanat tarihçisi Ceil Friedman, pek az kişinin bildiği bu hikayeyi kardeşi Lise Friedman’la birlikte 2006 yılında çıkan “Letters to Juliet” adlı kitabında anlatıyor. Yani “Letters to Juliet” filmine ilham kaynağı olan kitapta… Kitapta Shakespeare’in Romeo ve Juliet adlı eserine dair yok, yok. Bugün Juliet’e yazılan mektupların arkasındaki hikayeler ve Juliet’in sekreterlerinin kimler olduğu gibi pek çok ilgi çekici ayrıntı da kitapta yer alıyor. Ayrıca 75 mektup örneği de var. Tabii kimse rahatsız olmasın diye isimler değiştirilmiş.

Çok enteresan mektuplar var aralarında.

Mesela 1970’de Montana’dan yazan bir kız şöyle diyor:

“Beş yıl önce zenci bir erkeğe aşık oldum. Ailem bu ilişkiye karşı, evlenmemize izin vermiyor. Pek çok kez ayrılmayı denedik ama olmadı… Sevgili Juliet, ne yapmalıyım?”

Ukrayna’dan bir anne şöyle seslenmiş:

“27 yaşında bir kızım var, henüz hiç evlenmedi. Artık nişanlansın istiyorum. Juliet yardım edebilir mi?”

Fotoğraf: julietclub.com

10 yaşındaki bir erkek çocuk ise bakın ne istemiş Juliet’den:

“Sevgili Juliet, ben 10 yaşındayım, ama benden büyük birine, 14 yaşında bir kıza aşık oldum. Onunla geçen yaz Verona’da tanışmıştım. Sonra bir daha göremedim. Sizin haberiniz var mı, nerededir?”

Kocası tarafından terkedilen bir İtalyan kadın acıyla şöyle haykırmış:

“Juliet, kocam beni terketti. Lütfen bana yardım et, beni kurtar. Bir uçurumdan aşağı sallanıyor gibiyim. Çıldırmak üzereyim.”

Bu da başka bir genç kızın derdi:

“Sevgili Juliet, ben 3. katta oturuyorum. Ailem erkek arkadaşımın eve gelmesine izin vermiyor. Ben de onu gizlice eve sokmak istiyorum. Romeo seni ziyarete nasıl geliyordu? Odana nasıl tırmanıyordu, bana bunun tekniğini anlatır mısın?”

Hindistan’dan yazan bir genç kızın sorunu ise bambaşka:

“Sevgili Juliet, ben bir kıza aşığım ama burada lezbiyenler pek hoş karşılanmıyor. Ne yapacağım şimdi ben?”

Fotoğraf: julietclub.com
Fotoğraf: julietclub.com

İşte böyle… Umutsuzca aşık olanlar, terkedilenler, aradığı sevgiyi bulamayanlar, aileleri yüzünden sevdiklerinden kopanlar ve kavuşamayanlar umut ve çare arıyor Juliet’e yazarak.

Gerçi mutluluğunu paylaşmak isteyenler de var. Belarus’tan yazan bir kız şöyle seslenmiş:

“Sevgili Juliet, yıllar önce Victor’umu buldum. Ona aşık oldum. O benim hayatım, güneşim. Şimdi evlenmeye karar verdik. Lütfen bize iyi dileklerini gönderir misin, şans dile bize, Juliet.”

Sekreterlerin dediğine göre bugüne kadar mektup yollayanlar içinde en genci 6 yaşında bir kızmış. “Aşık olduğumu nasıl anlarım?” diye sormuş Juliet’e.

Tabii aşk dışında başka konularla ilgili yardım isteyenler de oluyormuş. Avusturalya’lı kuraklıktan bunalmış bir çiftçi yağmur dileğinde bulunmuş mesela.

Kitabın arka kapağında ise hoş bir sürpriz var. Koparılabilir bir pembe zarf iliştirmişler, bir de mektup kağıdı… Belki okuyucular Juliet’e mektup yazmak ister diye. Güzel düşünülmüş, değil mi?

Fotoğraf: amazon.com
Fotoğraf: amazon.com
Paylaşmak ister misiniz?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir