Normandiya kıyılarının hikayesi…

Küllerinden doğan şehir: Berlin
16/06/2013
Yeryüzündeki cennet: Mayorka
24/06/2013
Küllerinden doğan şehir: Berlin
16/06/2013
Yeryüzündeki cennet: Mayorka
24/06/2013

Normandiya kıyılarındaki ortaçağ kasabaları… 

Paris’e kadar gitmişken Normandiya kıyılarına çıkıp oradaki sahil kasabalarını görmek lazım. Normandiya’yı sadece Normandiya Çıkarması ile değil bu güzel kasabalar ile hatırlayacaksınız böyle bir geziden sonra. Paris’in dışındaki bu tür yerler Fransa’yı daha iyi tanımak için insana gerçekten güzel bir imkan sunuyor.

En iyisi ve rahatı Paris’ten bu yerlere bir araba kiralayıp gitmek ve bir iki gün de oralarda geçirmek. Bir de bu kıyı bölgesine giden otobüsler var. Gittiğiniz kasaba veya şehirden bir başkasına da yine otobüsle geçebilirsiniz. En merkezi yer Sen nehrinin ağzında kurulmuş olan Le Havre şehri. Oraya gidip, bu şehirden diğer yerlere aktarma yapılabiliyor.  Fakat otobüs saatleri biraz kısıtlayıcı ve akşam geç saatlerde dönüş otobüsü olmayışı bu kasabalardan erken ayrılmaya zorluyor sizi.

Dedim ya en güzeli araba kiralamak. Biz otobüsle gittik ama çok pişman olduk. Akşam 10 a kadar kalmak isteyeceğim yerlerden saat 5 de ayrılmak çok fena üzdü. Herhalde günübirlik oradan oraya koşturan fazla yok ki sefer sayıları çok değildi.

Gelelim Normandiya kıyısında en beğendiğimiz iki küçük ama güzel kasabaya: Honfleur ve Etretat.

Bu Honfleur…

Honfleur evleri
Honfleur evleri

Bu da Etretat…

Etretat Sahili
Etretat Sahili

Le Havre’dan 23, Etretat’dan 32, Paris’ten 194 km uzaklıkta bir kasaba Honfleur. Paris’ten araba kiralarsanız A 13 otobanından yukarı doğru çıkıyorsunuz. 2 saatlik bir yolculuktan sonra Honfleur’dasınız.

Honfleur’a  Le Havre’dan gidecek olursanız meşhur Normandiya Köprüsü (Pont de Normandie) üzerinden geçerek gidiyorsunuz.  Sen Nehri üzerinde kurulu olan 2.143.21 metre uzunluğundaki bu köprü Michel Virlogeux tarafından dizayn edilmiş. 1995’te hizmete açılan bu köprü çelik tel kablolar ile oluşturulmuş. Yapıldığı dönemde en uzun tel köprüymüş ama  daha sonra bu rekoru kaptırmış.

Köprüyü videoya çekerken sevgili Fransız otobüs şöförü teyzemizin süsünü, püsünü ve topuklu ayakkabılarını da çekmeden edememişim :) Bu arada hop hop hoplayan otobüs nedeniyle birazcık sarsıntılı bir videomuz var, kusura bakmayın…

Paylaşmak ister misiniz?

2 Comments

  1. sibel ışıklar dedi ki:

    emeğinize sağlık.Yazıyı okurken bir anda kendimi oradaymış gibi hissettim.

    • Dilek dedi ki:

      Teşekkürler Sibelcim, böyle hissetmen ne güzel, çok sevindim. İnşallah en kısa zamanda beraber de gider, deneyimlerimizi birlikte anlatırız …
      Sevgiler…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir