Arabayla İpsala’dan Selanik’e…

Noel Pazarları
29/08/2013
Oktoberfest: Ekim Festivali
16/09/2013
Noel Pazarları
29/08/2013
Oktoberfest: Ekim Festivali
16/09/2013

Selanik… “Bir ulusun geleceğinin doğduğu yer”

Selanik Yunanistan’ın ikinci büyük şehri ve Makedonya bölgesinin merkezi. Burası bizim İzmir’imize çok benzeyen bir şehir. Eğlencesi bol ve keyifli bir şehir olmasından dolayı aslında Yunanistan’ın İstanbul’u da deniyor Selanik’e…  Zaten o da 7 tepe üzerine kurulmuş :)

Vaktiyle Romalıların, Bizanslıların, Osmanlıların hükmü altında olan Selanik bugün Yunanistan için Avrupa ve Asya arasında önemli bir ticaret merkezi. M. Ö. 315 yılında Makedonya kralı Cassender’ın kurduğu şehre Büyük İskender’in kardeşinin ismi olan Thessaloniki adı verilmiş. Halen Romalılar döneminden kalma antik kent kalıntılarını görebileceğiniz şehir en görkemli dönemini Osmanlılar zamanında yaşıyor. Selanik hem ilim açısından hem de ticaret ve sanayi merkezi olarak öenemli bir konumdaymış Osmanlılar zamanında.

Selanik tarih boyunca farklı milletlerden farklı insanları barındırmış, Türklerin, Yahudilerin, Yunanların, Bulgarların ve diğer Balkan halklarının yaşadığı ve izlerini bıraktığı bir yer.

Selanik ayrıca yürek burkan binlerce mübadele mağdurunun da şehri…

Bizim için en büyük önemlerinden biri de Jön Türk hareketinin başladığı şehir oluşu. Osmanlı Devleti yıkılana kadar da bu hareketin en önemli merkezi olmuş. Türklerin büyük önderi Atatürk’ün doğum yeri olan Selanik, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda önemli rol oynamış sivil ve askeri pek çok kişinin de ya doğum yeri ya da görev yaptıkları yerdir ayrıca.

Ünlü şairimiz Nazım Hikmet gibi pek çok edebiyatçımızın, sanatçımızın ve bilim insanımızın doğum yeri de Selanik şehridir. Mübadelede en önemli sevk limanlarından biri olan Selanik, tüm mübadiller için de çok önemli bir şehirdir.

1997’de Avrupa kültür başkenti seçilmiş – 2014 itibariyle de Avrupa Gençlik Başkenti ilan edilmiş Selanik.

Selanik çok turistik bir şehir olmamasına rağmen mutfağı, tavernaları, eğlencesi, kafeleri ve barlarıyla yine de fazlasıyla turistin ilgisini çeken bir şehir.

İşte biz de Kavala’dan ayrıldıktan sonra yaklaşık 2 saatlik bir yolculuk sonrası Selanik’e vardık. içimizdeki heyecan ilk başta biraz hayal kırıklığına dönüştü, çünkü çok fazla sıradan, hatta kasvetli göründü şehir önce.

Misal aşağıdaki resimler…

Selanik'e girerken...
Selanik’e girerken…
Selanik'e girerken...
Selanik’e girerken…

Ama sonra dedim ki kendi kendime, dur hele, farzet ki varoşlarından İstanbul’a giriyorsun, o görüntüler çok mu hoş – belki burası da öyledir. Ve hakikaten içine girdikçe ve sahile yaklaştıkça güzelleşti Selanik. Hem ne olursa olsun, Avrupa’nın en güzel ülkelerinden birinde olmasak da, komşudaydık, arabamızla geziyorduk ve bu da ayrı bir keyifti.

DSC_3958
Selanik sahil…

Selanik’te gezip görülecek yerler…

Selanik’te gezip görülebilecek yerlerin başında elbette ANO POLİ  yani Yukarı Selanik bölgesinde, Apostolu Pavlu caddesi üzerindeki Atatürk’ün evi geliyor. Bu ev sadece Türklerin değil yabancı turistlerin de ziyaret ettiği bir yer.

Atatürk’ün doğduğu ev

Selanik’e kadar uzanmamızdaki en büyük sebep canım Atatürk’ümün doğduğu evi ziyaret etmekti biraz da. O yüzden biz ilk heves hemen oraya koştuk. Ama maalesef  2010 yılında alınan kararla 2011 yılında başlatılan restorasyon çalışmaları Temmuz 2013’de henüz bitemediği için evin sadece dışını görmek ve bahçesini gezmekle yetinmek zorunda kaldık, içini gezmemize izin yoktu. Nasıl üzüldük anlatamam…

Görevli bir hanımefendi geldi yanımıza ve bize bazı bilgiler aktardı sonra. 1867’de yapılmış ev, 1878’de Zübeyde Hanım Ali Rıza Bey ile evlenip burada yaşamaya başlamış. Atatürk bu evde doğmuş ve babası ölene kadar burada yaşamışlar. Sonra bu evden bir süre ayrılmışlar ama 1907-1911 yılları arasında Selanik’e tayini çıkınca tekrar buraya gelmiş Atatürk ve 1912’de Selanik Yunanistan’a geçince tekrar burayı terketmek zorunda kalmış.

Atatürk'ün doğduğu ev - Selanik
Atatürk’ün doğduğu ev – Selanik

Arabamızı hemen evin karşısına park ettik. Oradaki hediyelik eşya satan dükkana mutlaka uğrayın, burada çeşit çeşit hediyelik eşyalar ve özellikle Atatürk evinin küçük replikaları da satılmakta. Ben kendime bir tane aldım…

DSC_4227
Arabamız evin hemen karşısında :)
DSC_4225
Apostolu Pavlou caddesindeki hediyelik eşya dükkanı
DSC_4229
Atatürk ile ilgili magnetler…
DSC_4230
Atatürk ile ilgili magnetler, fotoğraflar…

Bu da oradan kendime aldığım Atatürk Evi replikası…

20141013_155002_Dumlupınar Sk
Atatürk Evi replikası

Kapıda ziyaret saatlerini gösteren bir tabela var…

DSC_4224
Kapıdaki pano

Bu da evin içerideki bahçeden görünüşü…

Atatürk'ün doğduğu ev - Selanik
Atatürk’ün doğduğu ev – İç bahçeden görünüş

Bu ağacı babası dikmiş Atatürk’ün ve yanındaki bilgi panosunda “Atatürk çocukken bu ağacın altında oynardı” diye yazıyor …

Atatürk'ün doğduğu ev - Selanik
Atatürk’ün doğduğu ev – Selanik
DSC_4162
Ağacın yanındaki bilgi

1933’de bu gördüğünüz levha asılmış kapıya…

Atatürk'ün doğduğu evin kapısındaki yazı
Atatürk’ün doğduğu evin kapısındaki yazı
Atatürk'ün doğduğu evin kapısındaki yazı
Atatürk’ün doğduğu evin kapısındaki yazı

1937’de Yunan hükümeti orada yaşamakta olan Rum aileden evi satın alıp Atatürk’e hediye etmiş ve 1953’den beri de burası müze olarak gezilebiliyor  – her ne kadar bize kısmet olmasa da :(

Türkiye Cumhuriyeti Konsolosluğu da bu bahçede, Atatürk’ün evinin yanında…

Türkiye Cumhuriyeti Konsolosluğu - Selanik
Türkiye Cumhuriyeti Konsolosluğu – Selanik
İşte böyle, biz bu kadarını görebildik, göremediklerimize hayıflandık. Ama olsun, yine de hayal kurdum ben o bahçede, küçücük bir çocuğun o eve giriş çıkışını, bahçede oynayışını, sonra mavi gözlü devin tayini çıktığında tekrar gelip o kapılardan girip çıktığını, bu evde yapılan Vatan ve Hürriyet Cemiyetinin toplantılarını gözümde canlandırdım…

Olur da gitmek isterseniz, Atatürk’ün evi Apostolu Pavlu caddesi üzerinde, 17 numara… Hatta gidip içini gezerseniz bize de anlatın, ne olur… Birkaç fotoğraf gönderirseniz, o da şahane olur…

(10. 12. 2013 tarihli ekleme)

Sevgili okurumuz Yasemin Aydın yukarıdaki çağrımız üzerine bu yazıya eklememiz için evin 2009 yılındaki halini göndermiş. Kendisine çok teşekkür ederek bize hediye ettiği fotoğrafları buraya ekledik.

Ataturk Evi
Ataturk Evi
Atatürk Evi
Ataturk Evi
Ataturk Evi
Ataturk Evi
Ataturk Evi
Ataturk Evi
Ataturk Evi
Ataturk Evi
Ataturk Evi
Ataturk Evi
Ataturk Evi
Ataturk Evi
Ataturk Evi
Ataturk Evi
Ataturk Evi
Ataturk Evi
Ataturk Evi
Ataturk Evi
Ataturk Evi
Ataturk Evi
Ataturk Evi

Eğer 2013 tadilatından sonraki halini görür fotoğraflarsanız, siz de o halini gönderin, onu da ekleyelim, olur mu?

(13. 10. 2014 tarihli ekleme)

Ve işte 2014 yazında Halkidiki deniz tatilimiz öncesinde yine Selanik aşkımız tuttu ve biraz hasret gidermek için yine bir gece olsun kalalım dedik bu şehirde. Böylece hem Selanik şehrine özlemimizi giderdik hem de Atatürk Evi’nin yeni halini nihayet görebildik.

İşte yeni hali… Tekrar bahçedeyiz…

DSC_4221
Atatürk Evinin bahçesi…

Artık kapı açık – girebiliyoruz :)

DSC_4165
Evin girişi

Girişte evin odalarını temsil eden bir maket var…

DSC_4187
Evin maket hali
DSC_4188
Atatürk Evi’nin girişi

Odalarda çeşitli bilgileri aktaran panolar ve sürekli gösterilmekte olan belgesel filmler var…

DSC_4170
Atatürk’ün evindeki bilgi veren panolar

Ziyaret edilen her oda Atatürk’ün hayatından bir başka kesiti anlatmakta.

DSC_4217
Atatürk’ün evindeki bilgi veren panolar
DSC_4215
Atatürk’ün evindeki bilgi veren panolar
DSC_4202
Atatürk’ün evinde gösterilen belgeseller…
DSC_4180
Atatürk’ün evindeki bilgi veren panolar ve resimlerle kaplanmış pencereler…
DSC_4174
Atatürk’ün evindeki bilgi veren panolar
DSC_4212
Atatürk’ün fotoğrafları…

Alt katta çocuklar için hazırlanmış özel videolar var…

DSC_4214
Çocuklar için hazırlanmış özel videolar
DSC_4211
Çocuklar için hazırlanmış özel videolar

Ankara Odası’nda bulunan Atatürk’ü koltuğa oturmuş şekilde canlandıran silikondan yapılmış heykel  ile pek çok ziyaretçi hatıra fotoğrafı çektiriyor. E biz de çektirdik elbet :)

DSC_4192
Atatürk’ün evindeki heykel
DSC_4193
Atatürk’ün evindeki heykel
DSC_4209
Atatürk’ün evindeki heykel ile hatıra fotoğrafımız…

Burası da Atatürk’ün doğduğu oda…

DSC_4201
Atatürk’ün doğduğu oda

Maalesef üç yıllık restorasyon çalışması sonrası yeniden ziyarete açılan Selanik’teki Atatürk evinde artık  ‘Anı defteri’’ yok, ben en çok ona üzüldüm – bir de bütün bu güzel çalışmaya, belgesellere, ışıklı panolara rağmen Atatürk’ün eşyaları olmadığı için evin artık bir ruhunun olmayışına :(

*2015 Ocak tarihli ilave not: Okuyucularımızdan gelen bilgiye göre artık Atatürk’e ait bazı özel eşyalar da evde sergileniyormuş, bunu öğrendiğime çok sevindim, eve biraz daha sıcaklık katmıştır bu durum diye tahmin ediyorum. Biz son halini görmek için tekrar gitmeden, siz gidip görürseniz, bize fotoğraf yollar mısınız?

Aşağıdakiler de Atatürk Evi’ni bu yaz gezip, buradaki çağrımız üzerine çektiği fotoğrafları bize de yollama inceliğinde bulunan sevgili okuyucumuz Mehmet Uzuner‘in gözünden Atatürk Evi…

Atatürk Evi Apostolou Pavlou caddesi üzerinde 17 numara

DSC_0778
Atatürk Evinin dış görünüşü…
DSC_0781
Atatürk Evinin dış görünüşü
DSC_0753
Evin öyküsü
DSC_0759
Girişte ev maketi ve solda Atatürk odasındaki heykel görülmekte…
DSC_0765
Atatürk heykeli
DSC_0767
Ankara bilgi panosu
DSC_0770
Atatürk ve çocuklar…
DSC_0763
Atatürk ve dünya liderleri
DSC_0771
Atatürk Evinde bir başka salon…
DSC_0756
Mutfak
DSC_0760
Tuvalet…

Fotoğraf gönderen her iki okuyucumuza da tekrar çok teşekkür ediyoruz… Sizce hangi hali daha güzel evin, eski mi yeni restore edilmiş hali mi??

Paylaşmak ister misiniz?

51 Comments

  1. Gonca Cilli dedi ki:

    Merhaba. Selanik için gündüz gezerken kullanabileceğimiz otopark öneriniz var mı?

  2. Oslem dedi ki:

    Merhaba Dilek hanım. Paylaşımlarınız için teşekkürler. İnanın çok faydalı bilgiler. Biz de Temmuz ayında arabayla Yunanistan’a gitmeyi planlıyoruz. Uluslarası ehliyet ve yeşil sigorta tamam. Ama bazı kaynaklarda uluslarası taşıt belgesi de yazıyor. Siz bahsetmemişsiniz ya da ben kaçırdım. Bu konuda bilginiz var mı?

    • Merhaba,

      Görmüşken sorunuzu ben yanıtlayayım dedim. Çok defa Yunanistan, Bulgaristan ve Romanya’ya kendi aracımız ile gittik ve bahsettiğiniz belgeye hiç ihtiyacımız olmadı. Son 7-8 ay içerisinde bir değişiklik olmadı ise böyle bir belgeye ihtiyacınız olmayacağına emin olabilirsiniz.

      Şimdiden iyi yolculuklar ve iyi tatiller dilerim…

      • oslem dedi ki:

        İlginiz için teşekkür ederim Hür bey. Bu tatilde deneyim ve görüşlerinizden bolca faydalanacağımıza eminim. Biz yeni ehliyetlerimizle giriş yapacağız Yunanistan’a. Umarım sorunsuz bir tatil olur.

  3. yücel dedi ki:

    Bizde ailece 1 temmuzda ipsaladan çıkış yapacağız. Ben o bölgeye yakın yaşıyorum. Çıkışta yoğunluk olmaz.

  4. yavuz s. çolak dedi ki:

    Merhaba, bayram öncesi 2 Temmuz 2016 gibi, Yunanistan’a araçla geçiş yapmayı düşünüyorum, küçük çocuğumuz da olduğu için yoğun olur mu, çok bekler miyiz diye endişe ediyoruz, hatta bu sebeple araçla gitmemeyi bile düşünüyoruz, bu konuda yardımcı olabilecek var mı, çok yoğun olur mu sizce?

    • Merhabalar Yavuz Bey,

      Bizim bayram deneyimimiz yok, diğer zamanlarda gittiğimizde genellikle yarım saat içinde geçtik, sadece bir kez elektrik kesintisi vardı, o gün biraz daha uzun sürmüştü. (Bir ya da bir buçuk saat kadar).
      Ne kadar erken sınırda olursanız, bekleme o kadar az oluror, mesela biz sabah 4-5 gibi orada olmaya çalıştık hep…

      Bayram arifesinde mutlaka epey bir yoğunluk olur çünkü buradan oraya araba ile giden çok oluyor biliyorsunuz. Ama bu yoğunluk ne derece olur birşey söyleyemeyeceğim. Elinizde olan bir durum varsa perşembeden yola çıkın derim ben :)

  5. Guvenc Usta dedi ki:

    Merhabalar; sitenizdeki bilgilerden faydalanarak Thassos, Halkidiki, Selanik ve Dedeağaç’ta harika günler geçirdik; öncelikle teşekkürler.
    Dedeağaç’ta vakit geçirmek isteyenler için bir tavsiyem olacak; Dedeağaç’tan yaklaşık 10 km uzaktaki Mesimvria köyündeki Salih Usta’nın Yeri’ne gidip menüde ne görüyorsanız gönül rahatlığıyla ve afiyetle yiyebilirsiniz. Bizim menüde köfte, pirzola, patates, yunan salata ve ikram tatlı vardı. Abidin’e İstanbul’dan geldik demeniz yeterli…

    • Merhabalar,
      Güzel bir tatil yapmanızda bir nebze faydamız olduysa ne mutlu bize, çok sevindik.
      Tavsiyeniz için de hem kendi hem de okuyucularımız adına çok teşekkür ederiz…
      Bu arada Dedeağaç’ta denize girdiniz mi, denizi nasıl, tavsiye edeceğiniz bir plaj var mı?
      Sevgiler…

      • Guvenc Usta dedi ki:

        Benim de sitenize biraz katkım olursa ne mutlu bana :)
        Dedeağaç’ta Malki köyünde Aya Yorgi Tavernası önündeki Ocean 6 Beach Club (hemen hemen tüm müşteriler Türktü) ve Mesimevria sahilindeki Baja Beach Club’ta denize girdik. Her iki sahilde de deniz sabahları pırıl pırıldı ama öğleden sonra rüzgar çıkıp dalgalandığı için biraz bulanıklaştı. Thassos ve Halkidiki denizlerinin yanında vasatlar ama haftasonu 1-2 günlük kısa bir kaçamak için beklentiyi yüksek tutmadan değerlendirilebilir.
        İlk foto Ocean 6, ikincisi Baja Beach. Aya Yorgi Tavernasında denize karşı gün batarken bir akşam yemeği de yiyebilirsiniz (Türkçe menüsü de var).
        Ama Salih’in yerini mutlaka es geçmeyin derim. 20-30 haneli bir köyde kapısında 15 tane yunanistan plakalı arabanın beklediği çok tatlı bir Türk aile tarafında işletilen, güzel lezzetlere ulaşabileceğiniz ve internette pek namı duyulmamış bir yer.

        • Harikasınız vallahi, tam da bunu merak ediyorduk. yazın 2 günlük haftasonu kaçamağı için Dedeağaç uygun olur mu, denizi nasıldır diye. Thassos ve Halkidiki denizleri kadar iyi değil ama fena da değil hani gibi gelmişti uzaktan bakınca, girip denemiş biri olarak siz de böyle deyince kafama tam oturdu. Dediğiniz gibi beklentiyi yüksek tutmadan haftasonu bir değişiklik olsun, yer içer biraz da serinleriz diyerek yola çıkılmalı oraya bu durumda, denize öğleden önce girme planı yapmak lazım, onu da hafızaya kaydedelim hemen :)
          Gerçekten çok ama çoook teşekkürler, bir de fotoğraflar eklemişsiniz, çok incesiniz, çok sağolun :)

          • Guvenc Usta dedi ki:

            Resimleri eklerken biraz sıkıntı oldu, o yüzden sıra karışmış olabilir. Parfelerin (yoğurt, musli, ananas veya çilek) olduğu sahil Baja, şemsiyeli olan Aya Yorgi. İyi tatiller…

          • journeysun dedi ki:

            Merhaba Dilek Hanım,

            Kurban bayramında bizde 12- 17 eylül Thassos a gitmeyi planlıyoruz. Bazı yerlerde bu zamanlarda plajların ve çoğu tesisin kapandığını duydum . Bu doğru mudur ? Hava ve deniz sıcaklığı nasıl olur? Ayrıca arabasız gitmeyi planlıyoruz ,ada içi ulaşım konusunda sorun yaşar mıyız ? Tüm koyları gezmek istiyoruz.

            Şimdiden teşekkür ederim :)

            • Merhabalar,
              Arabasız koy gezmek biraz yorucu olabilir, zaman alır ama imkansız değil tabii. Adayı her iki yönde de dolaşan otobüsler var. Eylül’de plajlar açık olur mu gerçekten bilemiyoruz çünkü biz hep Temmuz-Ağustos aylarında gittik. Tecrübesi olan varsa buraya yazar inşallah :)

  6. Hasan Noyan dedi ki:

    Sevgili Dostlar;
    Bu ağustos’ta Thassos tatilimizi keyifle gerçekleştirdik.Geçen yıl 03/08/2013 tarihli Radikal’de
    Sevgili Müge Akgün’ü okuyunca Thassos tatilimiz kesinleşmiş oldu:) Geçen sürede sizin sitenizle de bir şekilde tanışınca notlarınızı elimize aldık (Teşekkürler “Bencetatil”) ver elini
    Thassos diyerek arabamızla Ankaradan hareketle İstanbul,Tekirdağ üzerinden menzile vardık..
    Otelimizi Aralıkta Booking ‘den almıştık. Ama referansımız Sevgili Müge’nin”Baba balıkları avlıyor, anne pişiriyor,çocuklar servis yapıyor” ifadesi oldu. Bize de şahane deniz çipuraları(Ege’nin lüferi),fangriaları ve levrekleri yemek kaldı.Teşekkürler Müge:)
    Agorasros Otel Kinira bölgesinde, feribotun ulaştığı Limenias’a yaklaşık 30 km uzaklıkta. Booking’den değil direkt oteli ararsanız sevgili Salia size daha iyi bir fiyat verebilir,haberiniz olsun:) Ortalama iki kişilik oda +kahvaltı 70-75 Euro civarı.Biz çok sevdik dönerken seneye agustos kaporasını verip yerimizi ayırttık..
    Thassos için ekleyebileceklerim şunlar:
    Popüler plajlarda (Aliki, Paradis vb..) havlu koyacak yer bulamayabilirsiniz, çok kalabalık ve doğal olarak biraz kirli. 2 deneyimden sonra otelimizin önünden pırıl pırıl denizimize girdik:)
    Adanın ortası diyebileceğimiz şirin Theologos köyünü ve oradaki etnografya müzesini mutlaka geziniz,çıkışta tahta sandalyeli köy kahvesinde birer kahve yorgunluğunuzu alıyor:)

    Selanik ve Kavala;
    Bence tatil çok iyi rotalamış:) Atatürk müzesini gezdik biraz düş kırıklığı oldu:( Döneme dair hiçbir otantik öge yok) fotograflarla idare etmişler.
    Eski şehirde Stefan’ı aradık İstanbula dönmüş:( Yine de sevgili Hatice’nin tavsiyesiyle köftelerimizi yedik ve adamıza döndük… )

    • Merhabalar Hasan Bey,

      Bu güzel paylaşımınız için çok teşekkürler, ne güzel bilgiler vermişsiniz… .Eminim okuyucularımız bu bilgi ve önerilerinizden çok faydalanacaktır.
      Bu arada Stefan’ı denk getiremediğinize üzüldüm ama onun adına sevindim. İstanbul’u çok seviyordu…

      Nice güzel paylaşımlarda buluşmak dileğiyle, hoşçakalın…

  7. Gokhan Akay dedi ki:

    selanik’te syrtaki ve pontiako oynayanları video ile kaydettiyseniz koyar mısınız sayfanıza diyecektim?

    • Gökhan Bey,

      İlginize çok teşekkürler. Ne yazık ki video çektik ama olmamış Cem Yılmaz’ın tabiriyle :) Çok karanlık ve pek bir şey seçilmeyen bir video ama yine de biraz düzeltebilirsem koyayım…

  8. muzaffer karaman dedi ki:

    Dilek hanım,çoğu kişi tatile başladı ben ve ailem ne yazıkki bir program yapmamıştım. üç gündür yurt içinde nereye baksam dolu yada fahiş fiyatlı. acaba selanik falan mı derken yaptığınız geziyle alakalı harika yazınızı okudum. hemen bavulları yapıp bir yere kaynak olabilirim de ama araba ile ilgili prosedür için geciktim sanırım. başka bir zaman gideriz umarım…

    • Merhaba Muzaffer Bey,

      Yazımızı beğenmiş olmanız bizi çok mutlu etti.

      Araba ile ilgili olarak, aslında araç sahibi sizseniz veya araç sahibi sizinle geliyor ise pek zor bir prosedür yok. İpsala sınır kapısında Turing Ofisi 24 saat hizmet veriyor ve işlemleri orada yapabilirsiniz. Uluslararası ehliyet için 2 adet vesikalık fotoğraf olması gerekiyor yanınızda bir de 400 TL :-(
      Yeşil Sigorta da orada yapılabiliyor.
      Sadece, bayram olduğu için muhtemelen epey bir yoğunluk olacaktır ona dikkat…

      Güzel bir deneyim oluyor, bu tatilde yapamasanız da mutlaka ileride birgün deneyin derim…

      Şimdiden iyi bayramlar dilerim…

  9. Tunay Eğin dedi ki:

    Dilek hanım, size ufak bir sorum daha olacaktı. Yunanistana arabayla geçerken araba için Yunan gümrüğünde herhangi bir ödeme yapıyormuyuz? Yapıyorsak ne kadar yapıyoruz. Teşekkürler

    • Merhaba ben yanıt vereyim bu sorunuza.

      Yunan gümrüğünde hiç bir ödeme yapılması gerekmiyor. Hatta şu ana kadarki 3 geçişimizde de sadece pasaport kontrol noktasında durdurulduk. Pasaport, uluslararası ehliyet ve yeşil sigorta soruldu. Sonrasında bulunan gümrük noktasında hiç durmadan geçtik hep. Eğer aracınızda fazla miktarda alkol, tütün vs yok ise gümrük noktasında durdurulsanız bile sorduğunuz şekilde bir ödeme vs istenmeyecektir.

      Şimdiden iyi tatiller dilerim…

  10. Tunay Eğin dedi ki:

    Öncelikle detaylı ve faydalı bilgilendirmeniz için teşekkürler. Ben Antalya’da yaşıyorum ve son 4 yıldır yaz tatil için Gökçeada’ya gidiyorum. Bu sefer yani 2014 Ağustosunda Gökçeada sonrası arabamla ailecek Selank’e gitmeye karar verdik. Tecrübenize binaen 5 günlük bir gezi için sınırdan geçtikten sonra sırasıyla nerelerde ve kaçar gün kalmamızı taviye edersiniz. Bir de akşam rakı balık yapmak için tavsiye edeceğiniz en güzel ve uygun mekanlar gezi rotasında nerede bulunaktadır. Son olarak ta, konaklama yerlerinizi gezinize başlamadan mı rezerve ettiniz, yoksa yolda rasgele diyerek mi buldunuz.. Şimdiden teşekkür ederim.

    • Merhabalar,

      Yazımızı faydalı bulmanıza çok sevindik, teşekkürler :)

      Gelelim sorunuza… 5 günlük bir gezi düşündüğünüze göre, bence bu 5 günün 2 tanesini Thassos Adası’na ayırın. Böylece gündüz deniz, akşam rakı-balık keyfi yaparsınız. Bunun için adadaki en güzel yerler Potos ve Limenaria. Thassos yazımızda beğendiğimiz restoranların isim ve adreslerini vermiştim, bakın isterseniz.

      http://www.bencetatil.com/yanibasimizda-sakli-guzellik/

      (Bu arada isterseniz sınırı geçince Dedeağaç’da (Alexandrapoli) bir kahvaltı veya kahve molası verebilirsiniz. )

      Thassos’da geçireceğiniz 2 günün ardından, Selanik yoluna çıktığınızda yaklaşık yarım saat sonra Kavala’dan geçeceksiniz. Bu şehre isterseniz birkaç saat ayırıp, şöyle bir gezebilirsiniz.

      Kalan 2 günde Selanik şehrini gezip, akşamları rakı-balık keyfine devam
      edebilirsiniz, Selanik bunun için çok ideal. Bizim İstanbul’daki Nevizade veya Kumkapı benzeri yerlere sahip (Mpalanau Tavernalar Bölgesi ve Ladadika tavernalar bölgesi ). Yanyana birçok restoran var. Tabelalarında genellikle taverna yazıyor ama bizim anladığımız anlamda taverna değil hepsi, onlar restorana taverna diyorlar – gerçi bazılarında canlı müzik de oluyor :)

      Biz konaklama yerlerimizi hep önceden ayarlıyoruz. Selanik’de mutlaka otoparkı olan bir otel ayarlayın, feci bir otopark sıkıntısı var şehirde. Thassos’da otopark sıkıntısı çekmezsiniz, keyfinize göre bir otel seçebilirsiniz. Potos ve Limenaria uzak gelirse, Limenas’da da kalabilirsiniz. Orada da sahil boyunca güzel restoranlar var. En popüleri ve iyisi Simi demişlerdi, biz de gittik beğendik. Uygun bütçeli bir otel tercih edecek olursanız, bizim Limenas’da kaldığımız Angelica Hotel’i de tavsiye ederiz, isterseniz Thassos yazısına bakabilirsiniz, yazı içine otelin resimlerini de koydum,

      Şimdiden iyi tatiller…

  11. İsmail Küçükgümülcina dedi ki:

    17-18-19-20 mayıs 2014 tarihlerinde Gümülcine (1), Kavala(1), ve Selanik (2) şehirlerine araçla ve ailemle (eşim,kızım, k.validem ve ben) yolculuk yaptım. Keşke yola çıkmadan önce Blog paylaşımlarınıza ulaşmış olsaydım. Gerçekten çok başarılı bir sunum ve anlatım yapmışsınız. Bir an da bir kaç gün önce gercekleştirdiğim yolculuğu tekrar yaşadım. Gümülcine, Kavala ve Selanik’te konaklamamın haricinde Dedeağaç ve İskeçe şehir turlarıda yaptım. Halkidiki,ye gidememiştim, üzgündüm, yazılarınızı okuduktan sonra mutlak gitmeliyim diyorum zira oldukça tahrik edici. Biraz daha uygun fiyata konaklama pansiyon konusunda elinizde bilgi var ve paylaşırsanız sevinirim.
    Yunanistan’a 15 sene önce tur şirketi ile yolculuk yapmıştım, bu 2.gidişim ilk fırsatta tekrar gitmek istiyorum. Farklı bir doğası bana gel diyor. Herkese tavsiye ederim.

    • Merhabalar İsmail Bey.

      Yazımızı beğenmiş olmanızdan dolayı çok mutlu olduk, güzel yorumunuz için çok teşekkürler..

      Gerçekten de her sene gidesimiz var artık bizim de. 2 kere gittik, bu sene 3. ye hazırlanıyoruz. Kapsamlı bir Halkidiki düşünüyoruz, yaz sonu ayrıntılı bir şekilde yazmış olurum oraları da, umarım yine faydalı bulacağınız bir yazı olur…

      Biz Thassos Adasında da, Selanik’de 2 veya 3 yıldızlı otellerde konakladık ama uygun fiyatlı pansiyonlar da vardı. Thassos yazısında belirttiğim gibi mesela Psili Ammos plajına gidince gördük ki oradaki restoranın üstü pansiyon olarak kiralanan odalarla dolu. O yazımızda adres ve telefon vermiştim oraya dair. Gitmediyseniz Thassos Adasına mutlaka gidin derim ben. Bu tür pansiyonlar oraya gidince daha kolay bulunuyor ama yoğun sezonda yer problemi de olabilir tabii. Gerçi böyle yerler o kadar çoktu ki, hepsi de doluyor mu bilemiyorum…

      Bol seyahatli günler, keyifli bir yaz tatili dileriz :)

  12. Rabia dedi ki:

    Selam,
    Biz de kalabalık bir grup olarak bayramda thassos tatili yapmayı düşünüyoruz. Araba dışında kolay bir yol alternatifi bulamadık uçakla gidebilmek zor ve pahalı görünüyor. Arabayla ise bayramdaki sınır yoğunluğundan çekiniyoruz sizin öneriniz nedir? Şimdiden teşekkürler

    • Hür Tavaşoğlu dedi ki:

      Merhabalar,

      Biz geçtiğimiz yaz 2 kez sınırdan kendi arabamız ile geçtik. Herhalde şanslıydık ki her bir geçiş 10 dakika ya sürdü ya sürmedi. Dediğiniz gibi bayramlarda ve yurtdışında çalışan Türklerin dönüş dönemlerinde oldukça fazla yoğunluk oluyormuş. Kendi çevremizde de 3-4 saat sınırda beklemek zorunda kalan tanıdıklarımız oldu.

      Ne yazık ki farklı bir önerimiz mevcut değil. Otobüs ile geçseniz daha da uzun bekleyeceksiniz muhtemelen.

      Bir şey duyduk ama pratikte ne kadar sağlıklı şekilde uygulanır bilemiyorum. Söylendiğine göre sınırda yoğunluk olduğu zamanlar insanlar İpsala’da arabayı park ederek sınıra kadar taksi ile gidip, yürüyerek gümrüksüz alana geçiyor ve orada daha önceden ayarladıkları Yunanistan’dan gelmiş olan taksiye binip Dedeağaç, Kavala gibi yerlere 50-60 Euro civarı bir ücret ile gidiyorlarmış. Tekrar söyleyeyim, bu konuda bizim bir tecrübemiz yok, sadece bir kaç blogda okumuştuk. İsterseniz bu konuyu araştırın …

      Şimdiden iyi tatiller…

  13. Ferih dedi ki:

    Yazinızi okudum,cok begendim. Bu yazida iki tane kisilik buldum. Birincisi bir edebiyat ogretmeni…yaziniz o kadar akici ve guzel yazilmis ki. Ikincisi de harika bir tur rehberi… Bir gezi bu kadar guzel anlatilabilir. HARIKASINIZ. TESEKKURLER…

    • Dilek dedi ki:

      Çok teşekkürler, güzel yorumunuz beni çok mutlu etti :) Yaşadığımız bir şeylerin birilerine faydalı olabilmesi ne güzel, biz de gezilerini anlatan insanları okuyup, onlardan öğrendiklerimiz yardımıyla daha güzel seyahatler yapıyoruz zaten…
      Bu arada epey yaklaşmışsınız, Edebiyat Fakültesi mezunuyum – gerçi İngiliz Edebiyatı, ama olsun :) Tur rehberliği ise denemediğim birşey, ama öğretmen gibi yazmış olabilirim, mesleki alışkanlık yani, beğenmenize çok sevindim…

  14. Macit Şekerci dedi ki:

    Merhabalar;
    Gezmeyi severim, okumayı da severim, bu sebeplerle
    gezi yazılarını okumak için geçerli iki sebebim olmuş oluyor.
    Uzun yıllar önce trenle Selanik’e gitmiş, fakat unutmuştum.
    Yazınızı okuyunca, hem anılar canlandı, hem de uzun zamandır
    aracımla yapmayı düşündüğüm, bir türlü uygulamaya koyamadığım
    İstanbul-Selanik-Kosova seyahat planımı da tekrar gözden geçirmeme
    yol açtınız. Eğer gidersem, bu yazıdan da yararlanacağım.
    Paylaşımlar için teşekkürler.
    Macit Şekerci

    • Dilek dedi ki:

      Merhabalar Macit Bey,

      Yazıyı beğenip, faydalı bulmanıza çok sevindik.
      Umarız bahsettiğiniz rotada bir gezi yapabilirsiniz, Kosova’nın da eklenmesi geziyi daha da enteresan hale getirecektir.

      Güzel yorumunuz için tekrar teşekkürler, iyi günler…

  15. Çağlar dedi ki:

    her satırını hiç sıkılmadan okuduğum, çok güzel bir gezi yazısı olmuş. bunun için çok teşekkür ederim. bu yazıdan sonra bende ailemle bu yaz gitmeyi planlıyorum. konaklama olarak nereleri ve ne kadar ücret ödediniz.

    • Dilek dedi ki:

      Merhabalar,

      Yazıyı beğenmenize ve faydalı bulmanıza çok sevindik, inşallah dediğiniz gibi gider ve mutlu olduğunuz bir tatil geçirirsiniz.
      Biz Thassos Limenas’da feribot iskelesine yakın ve denize bakan Hotel Angelica‘da kaldık. Limenas plajı da otelden 200-300 metre yürüme mesafesindeydi. Limenas da adanın önemli bir beldesi olduğu için restoranlar, alışveriş imkanları bakımından da geceleri iyi vakit geçirdik. Otelin önünde arabamızı rahatlıkla park ettik. Ama otelimizin yeri ve konumu çok güzel olmasına rağmen 2 yıldızlı olduğu için bazı konforları eksikti. Merkezi oluşu, fiyatının uygunluğu ve manzarası artılarıydı ama geniş bir odası olmasına rağmen banyosu eski ve sevimsizdi. Fiyatı gecelik deniz manzaralı olanlar 60, yan tarafa bakanlar 50 Euro idi (2 kişilik oda + kahvaltı).
      Bir daha gittiğimizde Limenaria veya Glifoneri’de kalırız diye düşünüyoruz, onu da söylemiş olayım. Limenaria beldesi hem en güzel denizlerden Aliki ve Psili Ammos’a yakın, hem de büyük güzel bir beldesi adanın. Glifoneri Koyu da muhteşem bir denize sahip ve orada çok hoş birkaç otel görmüştük (Louloudis Boutique Hotel ve Akti Belvedere gibi), onlar da düşünülebilir. Limenas’a 10 dk yakınlıkta bu bahsettiğim koy.
      Thassos’da nerede kalırsanız kalın gerek gün içinde başka başka koylara gerekse akşamları farklı beldelere gitmenizi tavsiye ederiz.
      Kavala’da kalmadık ama Selanik’de kaldığımız oteli çok tavsiye ederim. Selanik’de şehir merkezinde korkunç bir park problemi var. Yani bir otel beğeniyorsunuz ama otoparkı ya yok ya da üç beş arabalık var. Olmadı valeler alıyor arabayı götürüp biryere park ediyor, ki bu da bizim hiç haz etmediğimiz bir şey. O yüzden biz şehrin çok az dışında bahçeli, otoparkı olan bir otel tercih ettik. Hem çok temiz, hem çok rahat hem de çok hesaplı oldu. Yine gecelik 50 Euro verdik. Hotelimiz 3 yıldızlı Byzantio Hotel’di. Çalışanları da son derece sıcak, samimi ve yardımseverdi. Yine gitsek kesin yine orada kalırız. Ama arabasız bir Selanik gezisinde uygun olmaz burası, araç ile gidildiğinde ise çok ideal oldu.

      Başka sorunuz olursa yardımcı olmaya çalışırız, şimdiden iyi tatiller :)

  16. alirıza dedi ki:

    arabayla yurtdışı turu yapanların yazmış oldukları çok gezi raporu okudum.sizinki gerçekten 10 numara olmuş.detayları çok iyi vurgulamışsınız.nice seyahatlere…

    • Hür Tavaşoğlu dedi ki:

      Merhabalar Ali Rıza Bey,
      Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederiz. Yazıyı beğenip faydalı bulmuş olmanızdan dolayı çok mutlu olduk.
      Herkes için nice güzel seyahatler diliyoruz biz de :)

  17. Erol ÜÇÖZ dedi ki:

    Dilek hanım,
    Bizde böyle bir tur yapmayı düşündüğümüzden internetten sizin bilgilerinize ulaştıktan sonra vaz geçtik. Çünkü o kadar güzel gezip o kadar güzel ve detaylı fotoğraflayıp anlatmışsınız ki gezip görmüş gibi olduk. Teşekkürler
    PC: şakaydı, yorumlarınızdan yararlanacağım

    • Dilek dedi ki:

      Aman Erol bey, yüreğimi hoplattınız bir an, neresi kötü geldi de, vazgeçtiniz acaba diye düşünürken, ikinci cümlenizi okumakta geciktim, korktum vallahi :)
      Ama neyse ki sonrası gülümsetti beni:)
      Teşekkür ederim bu esprili güzel yorumunuz için. İnşallah faydalı olur deneyimlerimiz.
      Başka sorularınız olursa ve bilgimiz dahilindeyse yardımcı olmaktan mutluluk duyarız.
      Şimdiden iyi tatiller dilerim…

  18. L.TUNÇ dedi ki:

    Bende coğrafya öğretmeniyim.Yurtdışına araç ile çıkmaya pek cesaret edemezdim ama sizin yazdıklarınız ve anlatımınızla banada cesaret geldi.:))Teşekkür ederim emeğiniz için….

    • Dilek dedi ki:

      Umarım gider ve çok mutlu olduğunuz bir tatil yaşarsınız. En az bizimki kadar sorunsuz ve güzel bir tatil olmasını diliyorum şimdiden. Size biraz olsun fikir ve şevk verebildiyse yazımız, ne mutlu bize :)

  19. Yasemin AYDIN dedi ki:

    Dilek Hanım merhaba,
    İnternette gezinirken tesadüfen buldum bu siteyi. Çok güzel anlatmışsınız. 2009 yılında gitmiştim Selanik’e. Tekrar gitmiş gibi oldum. Atatürk Evi’nin içini gezebildim ben o tarihte. Size bir kaç tane fotoğraf gönderebilirim isterseniz. Bu güzel yazı için de teşekkürler….

    • Dilek dedi ki:

      Merhabalar Yasemin Hanım,
      Yazıyı beğenmenize çok sevindim. Ayrıca zahmet edip ricam ile ilgilendiğiniz için de çok naziksiniz. Bahsettiğiniz fotoğrafları yollarsanız gerçekten çok mutlu olurum ve siz de arzu ederseniz adınız ile birlikte eklerim yazıya…

      (admin@bencetatil.com adresine yollayabilirsiniz)

      Sevgiler…

  20. celal güneş dedi ki:

    bir gezi ancak bukadar güzel anlatılır ve fotoğraflanır sizinle birlikte gezmiş gibi oldum teşekkür ederim.

    • Dilek dedi ki:

      Çok teşekkürler Celal Bey, böyle güzel yorumlar almak gerçekten insanı mutlu ediyor. Biraz da öğretmenlik mesleğinden gelen bir alışkanlıkla detaylı yazmaya çalışıyorum, birilerine fikir verip, faydalı olabilirsek ne mutlu…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir